KİŞİDE BIRAKTIĞI ETKİLERLE RUHSAL TRAVMA
- Sinem Keleş
- 10 Şub 2023
- 2 dakikada okunur

YAZAN: Uzman Sosyal Çalışmacı Sinem KELEŞ
Yaşadıklarınız "anormal duruma verilen normal tepkiler" mi?
“Kişiyi aşırı korkutan, dehşet içinde bırakan, çaresizlik yaratan, çoğu kez olağandışı ve beklenmedik olayların yol açtığı etkiler ruhsal travma ya da psikolojik travma olarak adlandırılmaktadır.” Psikolojik travmaya olayın kendisinden çok kişide bıraktığı etki üzerinden yaklaşılmalıdır. Trafik kazası geçirmiş iki kişiden biri, bu olayda fiziksel bütünlüğüne bir risk algılamamış ise bu durum onun için travmatik olmamaktayken, aynı kazayı yaşamış ikinci kişi, bu durumu hayatını tehdit eden bir felaket olarak algılamışsa kaza bu kişi için travmatik bir durum niteliği kazanmaktadır. Dolayısıyla bir olayın travmatik etki yaratıp yaratmaması travmanın niteliği kadar, kişinin baş etme gücüne ve olayı nasıl algıladığınada bağlıdır.
Deprem, yangın, sel gibi ani bir şekilde meydana gelen doğal afetler ciddi sonuçları olan travmatik olaylardır ve bir anda birçok kişiyi etkileyerek; kişilerin ruh sağlığı üzerinde doğrudan etkileri olur. Yaşanan travmatik olayı doğrudan yaşamak, bir yakınını kaybetmek, ciddi yaralanmalar, olaya tanıklık etmek ve hatta olaya yardım etmek kişilerin ruh sağlığı üzerinde doğrudan etkileri olur.
Ruhsal travma yaratan olaylardan sonra en sık görülen iki hastalık, depresyon ve travma sonrası stres bozukluğudur.
Depresyonun en sık görülen belirtileri isteksizlik, halsizlik, moral bozukluğu, uyku ve iştah bozukluğu ve hayattan zevk alamamadır. Depresyon ruhsal travmadan sonra ilk kez ortaya çıkabileceği gibi, daha önce depresyon geçirmiş kişilerde depresyonun tekrarlaması şeklinde de görülebilir.
"Travma sonrası stres bozukluğunda ise;
Uykusuzluk,
Kabuslar,
Olayla ilgili anıların rahatsız edici biçimde sık sık hatırlanması,
Sürekli olarak olayın tekrarlanacağı korkusu ve bu nedenle diken üstünde hissetme,
Kolay irkilme,
Çabuk sinirlenme,
Gelecekle ilgili plan yapamama,
Yabancılaşma (başkaları beni veya yaşadıklarımı anlamıyor hissi),
Olayı hatırlatan durumlarda huzursuz olma ve bu durumlardan kaçınma görülür "
Ancak yaşanan bu duygular her zaman bir hastalık belirtisi olmak durumunda değildir. Yaşanan travmatik bir olay sonrasında stres tepkilerinin ortaya çıkması anormal duruma verilen normal tepkiler olarak tanımlanır. Bu tepkiler yaşanılan travmatik olayla baş edebilme çabaların bir sonucudur ve ilk haftalardan sonra yoğunluğu azalabilir.
Bu noktada sosyal destek almak, duyguları ve düşünceleri çevrenizle paylaşmak, sevdiğiniz aktiviteleri yapmaya devam etmek bu tepkilerin azalmasına destek olacaktır. Ancak bu tepkilerin süreklilik kazanması ve kişinin işlevselliğini bozması durumunda hastalık ortaya çıkmaktadır.
Semptomlar üç aydan kısa sürdüğünde “akut”, daha uzun sürerse “kronik” travma sonrası stres bozukluğu denmektedir. Dikkat edilmesi gereken en önemli noktalardan biride bazı tepki ve semptomların travmatik olaydan 6 ay sonra dahi ortaya çıkabilmesidir ve buna “gecikmeli başlangıçlı” adı verilmektedir. Bu nedenle yaşanılan olaydan uzun süre sonra ortaya çıkan ve anlamlandıramadığımız semptomlarda bu noktaya dikkat edilmelidir.
Eğer sizde; travmatik olaydan sonra olayla ilgili anıları sık sık zihninize getiriyorsanız ve bu esnada iç sıkıntısı, çarpıntı, terleme, titreme, nefes alamama gibi bunaltı belirtiler yaşıyorsanız, kendinizi olayı hatırlatan yer, durum, konuşma, hatta duygu ve düşüncelerden mümkün olduğunca uzak durmaya çalışırken buluyorsanız, kendinizi sürekli diken üstünde ve tetikte hissedip her an o olay tekrar olacakmış gibi düşünüyorsanız, uykuya dalma sorunları, aşırı irkilme, korku ve kaygı ve aşırı sinirlilik halleri yaşıyorsanız ve bu duygu ve belirtiler birkaç haftadan fazla sürüyorsa bir profesyonelden yardım istemekten kaçınmayın.